18 Aralık 2012 Salı

Auschwitz ve Yaşam





Auschwitz ... Bir ölüm fabrikası

 
             Dünyanın en büyük katliamlarının işlendiği Nazi Kampı .. Burada 1 milyon 100 bin den fazla insan yaşamını yitirdi.. Yahudiler bunun büyük bir bölümünü oluşturuyordu..Ancak Hitler sadece Yahudilere değil Sovyet askerlerinden ve Polonyalılardan da tiksiniyordu.. Tarihin en nefret edilen adamı Hitler, Auschwitz toplama kampında İngiltere ve Amerika'nın 2. Dünya Savaşında kaybettiği tüm insanlardan daha fazla kişiyi katletti.

                                                                         Auschwitz


              Hitler, önünde engel niteliği taşıyabilecek herkesin ölüm emrini veriyordu.. Komustasındaki SS subaylarına Yahudilerin ortadan kalkması yani Hitler'ce 'Nihai Çözüm' yolunun öldürmek olduğunu söylemişti..
Hitlerin bu anti-semitisizm'i 1 milyon yahudinin ateşli silahlarca ve gaz odalarında öldürülerek sonuçlancak olması tarihin en büyük katliamına tarih sayfalarında yer etmesi için yataklık ediyordu..

                 Auschwitz, başlangıçta yahudileri katletmek için kurulmuş bir kamp değildi..  Auschwitz tek bir yer de değildi.. SS subayları Auschwitz 1 adını verdikleri ilk ana kampı Polonya'nın Krakow şehrinin 60 km batısında kuruldu.. Ancak bu kamp yahudiler için değil Polonyalı askeri esirler ve Nazilere karşı tehdit oluşturanlar için hazırlanmıştı .. Bu Kamp zorunlu çalışma ve imha kamplarının birincisiydi.. Kampın girişinde ise dalga geçermiş şekilde yazılan bir yazı vardı ..

          

Arbeit Macht Frei
(Çalışmak ,Özgürlüğünü Getirir)


Naziler artık Polonya esirlerini öldürmeden yakalayabilir ve çalıştırabilirdi.. Çünkü artık bir kampları vardı.. Tek amaçları vardı.. Polonya'yı köle bir devlet haline getirmek..


Auschwitz'e gönderilen Polonyalı 23.000 esirin yarsından fazlası ilk 20 ay içinde SS subayları tarafından katledilmişti..Toplamda  70.000 Polonyalı Auschwitz 1 de  hayatını kaybetti..Öldürülmeyen diğer kısım ise zorunlu çalışmaya mahkumdu SS subayları sağlıklı olan bu insanları öldüremezdi .. Çünkü çalıştırmak için sağlıklı insan gerekiyordu.. Ancak öldürmek yasaksa, işkencenin de yasak olduğu manasına gelmiyordu.. Nazilerin sıkça kullandığı bir yöntem vardı ;
Kollarından geriye doğru çekilerek bedenin havada kalması sağlanıyordu .. böylece kollar tüm bedeni taşımak zorunda bırakılıyordu.. Buna askı işkencesi deniyordu..



          Auschwitz'in yerinin değişime uğramasının en önemli nedeni konumuydu.. Bu bölge maden bakımından zengin, kömür yatakları olan ve sulak bir bölgeydi.. Bu bölgeyi Alman şirketlerinden biri alman ekonomisini geliştirmek amaçlı kullanmaya başlayacaktı..
          Auschwitz 2  Oświęcim'in 3 km batısındaki Birkenau köyünde kurulması kararlaştırıldı..




Bu yer değişikliği sırasında Hitler gözünü Sovyet topraklarına çoktan dikmişti.. Bu yüzden Auschwitz'in yapımı biraz gecikti.. Sovyet işgalinin başlaması ile Hitler yine adını konuşturmaya başlamıştı.. Savaşın başlamasından sonraki haftalarda 3 milyon sovyet askerini rehin aldı .. İlk 9 ay içinde ise 2 milyon sovyet askeri yaşamını yitirdi.. Bir çoğu alman askerlerinin esareti altında açlıktan öldü.. Esir alınanlar arasında siyasi kimliği olanlar anına vuruluyordu..



Geri kalanlar ise toplama kampına, yani ölüm diyarına ; Auschwitz'e gönderiliyordu.. Auschwitz bu doğudaki savaş yüzünden o noktaya konumlandırılmıştır..
Sovyet esirler Auschwitz ' e ulaştıktan sonra çakıl ocaklarında çalıştırılmaya zorlandılar.. Sovyet yahudilerde savaş esirleri ile buraya gönderiliyordu.. Komünizim karşıtlığı ve Hitlerin anti-semitisizm'i Auschwitz'in yeni nüfusunu oluşturuyordu.. 




        Sovyetler Birliği'nin işgalinden sonra Nazi askerleri köylere baskın verip Yahudi erkeklerini öldürüyorlardı..Aralarında Komünüst ve askerlik çağına gelmemiş olanları da vardı.. Yani SS subayları kimseye acımıyordu..



Nazileri Ukraynalı yahudileri alıp Ukraynanın batısındaki Ostrog kasabasına götürdüler.. Naziler gözlerini  yaşlılara,cocuklara ve kadınlara dikmişti.. Seçilen yahudilerin ormana götürülüp çukur kazmaları istendi.. Her yerde yaptıkları gibi ardından soyunup ölümü beklemeleri söylendi ..


Kazılan hendeklerin önüne insanlar dizildi.. Ardından Nazi askerleri karşılarına geçip insanları kurşuna dizdizler..Vurulan kişiler kazılan hendeklere düşüyordu..


Artık öldürmenin daha iyi bir yolunu bulmalıydılar.. kurşunları insanlarn üzerinde harcamak bile ziyandı onlar için.. ve gaz odaları yaptılar ..

       Hitler ayrıca engelli olan tüm insanlarında ölüm emirlerini vermişti.. Gelecek nesile temiz bir ırk bırakmak istiyordu .. 70.000 kadar özürlü Karbon Monoksit gazı kullanılarak öldürülmüştü..
     Auschwitz teki nufüs gittikçe artmıştı.. Hastaların ve çalışamıyacak olanların ayıklanması gerekiyordu..Ayıklananlar gaz odalarına gönderilip infazları gerçekleştiriliyordu..

Artık insanları banyo yapma bahanesi ile gaz odalarına alıp öldürüyorlardı.. Gazın adı Zyklon B adında bir madde idi.. Çalışamayacak olan (çocuk,kadın,yaşlı) kim varsa bu odalara göderilip infaz ediliyordu .. İlk denemeler Blok 11'de yani Auschwitz'in en karanlık köşesinde yapılmış ve başarılı olmuştu.


Ölen insanlar bir araba yığınına atılıp fırınlara götürülüyordu.. Bacasından tüten dumanlar Auschwitz'teki insanların orda neler olup bittğine dair bir fikir veriyordu.. Tüm saçları kesilen insanların cesetleri yakılıyordu..

AUSCHWITZ


27 Temmuz 2012 Cuma

Savaş ve Özgürlük Üzerine


WAR IS PEACE ( Savaş Barıştır )

Savaş demek barışa duyulan bir özlem demektir... İlk duyulduğunda insana çok korkutucu gelen bir cümledir.. Devlet kendi savaşlarına girerken aslında barışı düşünerek savaşa girerler.. Hiç bir ülke bu güne kadar aksini yapıp savaşa dahil olmamıştır..Hatta George Bush'ın bu konu hakkında bir sözü vardır. "i just want you to know that, when we talk about war, we're really talking about peace " yani "Şunu bilmenizi isterimki, savaştan söz ederken aslında barıştan söz ediyoruz" ..

     İnsanlar savaş ortamında hep barışı isterler, bunun için gerekli olan herşeyi yaparlar mücadele ederler.Ancak savaş ortamı olmadığı zaman bunu bir kenera atarlar.. Yani insanların barışa en çok kucak açtıkları dönem savaş dönemidir..Kişi şuan savaş ortamı olmamasına rağmen huzursuz olabilir..ancak savaş ortamından barış ortamına geçildiğinde gerçek huzura o zaman kavuştuğunu zanneder..halbu ki şuan savaş ortamı olmasa bile barış ortamıda yoktur.. Aslında bunun nedeni insanlarn psikolojik durumlarıdır.. İnsanların en zor duruma düştükleri an yani ivmeleri sıfırı gösterdiği an durum artık değişir ve ivme terse doğru artmaya başlar.. O yüzden barışa en çok savaşta ihtiyaç duyarız..

FREEDOM  IS SLAVERY (Özgürlük Köleliktir)

Özgürlük kişiden kişiye değişen bir kavramdır.. Herkes kendi özgürlüğünü bir şekilde devletten veya kendinden ister. Günümüzde demokratik, liberal olduğunu iddaa eden devletler ve halklar kendilerini bireysel olarak özgür zannederek kendinden olmayan halkı suçlar..Aslında suçladıkları halk onlara gerçek özgürlüğü getirme çabasındadır.Aslında haksız yere hapislerde tutulan hücrelerde tutulan insanlar kendi özgürlüğünü devlete karşı kazanmışlardır.. Onlar sadece hala halkları için mücadele etmektedir. Hücrelerde tutulan bu insanlar sokakta kendini özgür zanneden halktan daha da özgürdür.. Çünkü o kişi devlete karşı hakkını ve özgürlüğünü savunup bir sonuca varmıştır .. Tam tersi olan bir kişi ise sokakta rahatça gezerken kendini özgür zannetmektedir .. oysaki o sokak onun hücresidir ..

IGNORANCE IS STRENGTH (Bilgisizlik kuvvettir)


Ne yazıkki günümüzde doğru olan bir kavramdır.. Dünyaya karşı gelmek yerine ona uyarak sadece takip ederek daha kolay yaşamayı anlatır bu söz.. En büyük gücün cehalet olduğu insanların yapılaşma sisteminde, bilginin sınırı vardır ancak cehaletin sınırı yoktur. Bilgili insan özgürlüğünü kısıtlayacak herhangi bir fikre bir ideolojiye kolay kolay teslim olmaz, onun için savaşır gerekirse kendini feda eder ve gücünü yitririr. Ancak bilgisiz bir kişi o güce karşı gelmez ve onların yanında olur. Böylece artık güçlünün yanında olarak daha güçlü olmuş olur. Tabiki bu cehalet burjuvazi toplumlar için geçerlidir.. Bilindiği üzere cahil halk her zaman ezilir .. her zaman .. kurtuluşları ise savaştır , savaş ise barıştır , barış ise özgürlüğe yaklaşmak demektir , özgürlük ise kölelik, kölelik ise cehalet-bilgisizlik , bilgisizlik ise kuvvettir .   




(bkz. george orwell)