4 Kasım 2014 Salı

Sosyal Medya ve Doğal Seleksiyon

Bir yer düşünün, öyle bir yer ki bu yer; yapmadığın şeyleri sunduğun, binlerce çektiğin fotoğraftan, her fotoğrafında o nefret ettiğin burnundan  sana en benzemeyeni korka korka koyduğun yer. Korkarsın bir nevi, ilk kez giriyorsan adını sanını vermekten çekinirsin, başka bir isim, başka bir adres verirsin. Korkarsın ama yine de girersin. Yavaş yavaşta alışırsın.

İnsanlarla iletişimi, etkileşimi gördükçe açılırsın. Burda yüzsüz de olursun, küfürbazda olursun. Çünkü anlamışsındır, bağırsan da isyan etsen de hayata, şu dikdörtgenin ötesine gidemiyor, düzelmiyor burada hayatın. Önüne kim gelirse hiç acımadan eleştirirsin, yerersin. Saygı manasında eser yoktur burada sende. Burada olduğun kişiye kendin bile inanamazsın. Dışarda henüz "hayır" demeyi öğrenememişsindir, ama burda o kelimenin anasını bellersin. Komşun ayşe teyze birşey isteyince ne kadar zoruna gitsede yaparsın. Yada yalandan selam verirsin mahalledeki insanlara. Ama burada o kişi olamazsın. Egoist olursun, bir beğeni ile göğsün kabarır, "ben buyum ulan işte" dersin. Herkesten özel zanndersin kendini. Yazdığın tek yorumun, içeriğin, tivitin en doğru cümle, en iyi düşünce olduğunu düşünürsün.

Peki neden böyledir bu iş? Neden insan bu mecrada beğenilmek, ilgi görmek, takip edilmek, yönetmek ister? Doğal seleksiyon denen şeyin ne kadar doğru olduğunu, sosyal medyada bile bir doğal seleksiyon olduğunu düşünüyorum. Nedir doğal seleksiyon? Yani ortamına göre, sadece güçlü olanın yaşamını devam ettirebileceği feşmekan demek. Tabi bu bizim bildiğimiz, genlerimizden kalan bir düşünce ve salt gerçek. Girilen her ortamda kalıtsaldır, değişmezdir bu. Sosyal medyada kendi içinde bir dünyadır ve kendi içinde bir doğal seleksiyonu vardır.

   Buranın kurallarına göre hareket ediyoruz. Buranın iyisi, en güzeli ve bilineni, beğeni göreni, düşüncesi en çok paylaşılanı olmak istiyoruz. Sebebi ise o dünyanın yaratmış olduğu ve senin farkında olmadan inandığın ve kabul ettiğin yargılar yüzünden.Çünkü o dünyada kalmanın tek yolunu, içerisinde bulunan koşullara adapte olarak devam edeceğini düşünüyorsun. Çünkü gerçek hayatta en başarılı avlanan maymun, en güzel götü hakedendi. Beğeni olmadan kendini kötü hissetmen, attığın tivitlerin yani düşüncelerinin paylaşılmadığından başkalarına ulaştığını görmediğinden kötü hissetmen, bu yüzden ve daha çeşitlendirilebilecek yüzlerce ayrıntı.

İşin en kötüsü de ne biliyor musun? Sen o dünyaya, şu nefes aldığın yerden daha çok inanıyorsun. Ve bu yüzden hiçbir zaman olamayacağın kişiyi orda yaşamak istiyorsun. İşte bu gerçek hayatta senin özgüvenini senden koparıp alıyor.
Dr david j schwartz'in şöyle bir sözü var ;
-Bir şeyin imkansız olduğuna inanırsanız, akılınız bunu neden imkansız olduğunu ispatlamak üzere çalışmaya başlar. Ama bir şeyi yapabileceğinize inandığınızda, gerçekten inandığınızda, aklınız onu yapmak üzere çözümü bulmanıza yardım etmek için çalışmaya başlar.

Tekrar söylüyorum, sen o dünyaya bu gerçek dünyadan daha çok inanıyorusun, beynin neden gerçek dünyada bir şeyleri başarmak için çabalasın ki. Hiç bir zaman tek kelime edemeyeceğin o götü güzel kıza, rahatça selam yazıyorsun ya hani, yada çok yakışıklı gördüğün bir erkeği ekleyebiliyorsun ya, hani normalde yanına gittiğinde kızardığın. Bunların hepsi senin gerçekte yapamadığın, yada yapmayı anlamsız bulup bir korkak gibi kaçtığın, senin özgüvenini sikip atan şeyler. Cesareti olmayan insanın hep bir bananesi vardır. Senin sosyal medyada, az önce yazdığım gibi davranman demek, yani gerçek hayatta alamadığın riskleri kısayoldan çözmeye çalışman demek; senin bütün hayatını önemisiz kılan, her zaman "vay be" çekeceğin hayatların arkasından bakman demektir. Çünkü gerçek dünyanın doğal seleksiyonu bu durumu affetmez. Yaşamanın ne olduğunu düşün ve kendin karar ver. Günümüzün doğal seleksiyonunun şekli avlanmak değil. Bütün bu riskleri sırtlayamamak, ileride iş konusu olsun, hayati konular olsun, aşk konusu olsun bütün konular seni başarısız yapacaktır. Hangi dünyada hayatta kalacaksın, yalancı bir kişilikle avatarlarının, resimlerinin gülüp eğlendiği mi, yoksa gerçek bedeninin mi?

Eğer gerçekten seni alıkoyuyorsa, kaptırmışsan bu şeklide sosyal medyaya kendini, her şeyini kapat ve gerçek dünyada ne kadar özgüvenli olduğunu tekrar hisset.

Burada kimseye öğüt vermeye çalışmıyorum, arafta kalan veya sorunu olan kişilere düşünce yardımı yapıyorum. Nacizane düşüncemdir, doğruluğu benle sınırlıdır. Ne de olsa sosyal medyada yazıyoruz.


2 yorum: