17 Temmuz 2017 Pazartesi

Dünü ve Yarını Unutmak


         Hayat, bize verilen kadarını yaşamayı kabullenmek demek değildir. Verilen rolü layığıyla yerine getirmeye çalışmaktan başka adım atmalısın küçük insan. Bütün küçük dertlerini düşündükçe, bütün küçük hesaplarınla gününü sürdürdükçe, küçük dertlerinin dermanını yüce dermanlarda arayacak ve adım atmaya çekineceksin küçük insan.
   
       Aklın her zaman gelecekteki bir olacağın insan sonrası kurduğun kişiliklerinde ve aklın keşkelerle dolu ve yine hala aynı şeyleri yapmaktan muzdarip bir geçmişte. Değişmek istediğini bağırdığın halde bütün hücrelerine, sabah hücrelerine söz geçiremiyor ve saatlerce gözün açık uyuyorsun küçük insan, acıların merhemi olan uykuya öyle aldanmışsın ki, mutluluğu orada bekliyorsun küçük insan. Yarın daha iyi bir sen olmak için dünden daha fazla kendine önem verEmiyor, soysuzca ve budalaca ve suratsızca dakikalarının katili oluyorsun. Yüzünü güldürecek bir şeylere sahip olabilmek için kendinin sarfedebileceği en az çabayı sarfetmek istiyorsun.

       Hayal kuruyorsun, kurmaktan geri kalmıyorsun küçük insan, hayallerini çalmalarına müsaade ediyorsun zamanını çalmak isteyen insanlara onların istediğini vererek. Ne yapacağını, ne istediğini, ne şekilde mutlu olacağını bilmiyorsun belki, belki bütün bunlara da "hiç bir hayalim, hiç bir mutlu olacağımı düşündüğüm yol yok" diyerek girişmiyorsun. Ama hiç farkında olmadığın anlamsız bir korku hissini hissetmekten de geri kalmıyorsun.

      Korkularının ötesindedir insanın mutlu olacağı kişiliği, küçük insan. Mutluluktan haberi yok sanma fakirlerin, özgürlükten haberi yok sanma kadersizlerin, ve mutluluktan haberin yok sanma kendinin küçük insan. Niye ve neden korktuğunu itiraf edemiyor, çünkü seni harekete geçireceğinden korkuyorsun küçük insan.

"İnsan yaşlı da ölse genç de ölse, ölünce aynı şeyi yitirir: şimdiki zaman insanın yoksun kalabileceği biricik şeydir, çünkü hiç kimse sahip olmadığı bir şeyi yitiremez." -Marcus Aurelius.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder